Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Bundan (Kur'an'dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azab vardır. Allah güçlüdür, intikam alıcıdır.
(Ali İmran suresi, 4)
Oysa sen, yalnızca, bize geldiğinde Rabbimizin ayetlerine inanmamızdan başka bir nedenle bizden intikam almıyorsun. "Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür."
(Araf suresi, 126)
Biz de onlardan intikam aldık ve ayetlerimizi yalanlamaları ve onlardan habersizmişler (gibi) olmaları nedeniyle onları suda boğduk.
(Araf suresi, 136)
Allah'a and içiyorlar ki (o inkâr sözünü) söylemediler. Oysa andolsun, onlar inkâr sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra inkâra sapmışlardır ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir. Oysa intikama kalkışmalarının, kendilerini Allah'ın ve elçisinin bol ihsanından zengin kılmasından başka (bir nedeni) yoktu. Eğer tevbe ederlerse kendileri için hayırlı olur, eğer yüz çevirirlerse Allah onları dünyada da, ahirette de acı bir azabla azablandırır. Onlar için yeryüzünde bir koruyucu-dost ve bir yardımcı yoktur.
(Tevbe suresi, 74)
Allah'ı, sakın elçilerine verdiği sözden dönen sanma. Gerçekten Allah azizdir, intikam sahibidir.
(İbrahim suresi, 47)
Bundan dolayı onlardan intikam aldık; her ikisi de açıkça (gözler) ön(ün)dedir.
(Hicr suresi, 79)
Andolsun, biz senden önce kendi kavimlerine elçiler gönderdik de onlara apaçık belgeler getirdiler; böylece biz de suçlu günahkarlardan intikam aldık. İman edenlere yardım etmek ise, bizim üzerimizde bir haktır.
(Rum suresi, 47)
Kendisine Rabbinin ayetleri hatırlatıldıktan sonra, yüz çevirenden daha zalim kimdir? Gerçekten biz, suçlu-günahkarlardan intikam alıcılarız.
(Secde suresi, 22)
Allah, kimi hidayete erdirirse, onun için bir saptırıcı yoktur. Allah, intikam sahibi, güçlü ve üstün olan değil midir?
(Zümer suresi, 37)
Böylece onlardan intikam aldık. Öyleyse, bir bak; yalan sayanların sonu nasıl oldu?
(Zuhruf suresi, 25)
Şu halde Biz seni alıp-götürürsek, elbette onlardan intikam alacağız.
(Zuhruf suresi, 41)
Sonunda bizi öfkelendirince, biz de onlardan intikam aldık, böylece onları toplu olarak suda boğduk.
(Zuhruf suresi, 55)
Büyük bir şiddetle yakalayacağımız gün, elbette biz intikam alacağız.
(Duhan suresi, 16)
Savaşta inkar edenlerle karşılaştığınızda onların gözetleme-komuta merkezlerini vurun. Sonunda üstün geldiğinizde onları esir alın; onları ya karşılıksız veya fidye karşılığında salın. Savaş durumu kalkıncaya kadar bunu uygulayın. İşte böyle; eğer Allah dilemiş olsaydı, elbette onlardan intikam alırdı. Ancak (savaş,) sizleri birbirinizle denemesi içindir. Allah yolunda öldürülenlerin ise; kesin olarak (Allah,) amellerini giderip-boşa çıkarmaz.
(Muhammed suresi, 4)
Sonunda Rabbine dua etti: "Gerçekten ben, yenik düşmüş durumdayım. Artık Sen (bu kafir toplumdan) intikam al."
(Kamer suresi, 10)
Onlardan, yalnızca 'üstün ve güçlü olan,' öğülen Allah'a iman ettiklerinden dolayı intikam alıyorlardı.
(Büruc suresi, 8
)