AyetBul.com - Müddessir Suresi
Müddessir Suresi
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
-
Ey bürünüp örtünen,
(Müddessir Suresi, 1)
📋
-
Kalk (ve) bundan böyle uyar.
(Müddessir Suresi, 2)
📋
-
Rabbini tekbir et (yücelt)
(Müddessir Suresi, 3)
📋
-
Elbiseni temizle.
(Müddessir Suresi, 4)
📋
-
Pislikten kaçınıp-uzaklaş.
(Müddessir Suresi, 5)
📋
-
Daha çok istekte bulunmak için iyilik yapma.
(Müddessir Suresi, 6)
📋
-
Rabbin için sabret.
(Müddessir Suresi, 7)
📋
-
Çünkü o boruya (sur'a) üfürüldüğü zaman,
(Müddessir Suresi, 8)
📋
-
İşte o gün, zorlu bir gündür;
(Müddessir Suresi, 9)
📋
-
Kafirler içinse hiç kolay değildir.
(Müddessir Suresi, 10)
📋
-
Kendisini tek olarak (ve yapayalnız) yarattığım (şu adam)ı Bana bırak;
(Müddessir Suresi, 11)
📋
-
Ki Ben ona, 'alabildiğine geniş kapsamlı bir mal' (servet) verdim.
(Müddessir Suresi, 12)
📋
-
Göz önünde-hazır çocuklar (verdim).
(Müddessir Suresi, 13)
📋
-
Ve sayısız imkan ve fırsatları önüne serdim.
(Müddessir Suresi, 14)
📋
-
Sonra, daha arttırmam için tamah eder (doyumsuz istekte bulunur).
(Müddessir Suresi, 15)
📋
-
Hayır; çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı 'kesin bir inatçıdır."
(Müddessir Suresi, 16)
📋
-
Onu alabildiğine sarp bir yokuşa süreceğim.
(Müddessir Suresi, 17)
📋
-
Çünkü o, düşündü ve bir ölçü tesbit etti.
(Müddessir Suresi, 18)
📋
-
Kahrolası, nasıl bir ölçü koydu?
(Müddessir Suresi, 19)
📋
-
Yine kahrolası, nasıl bir ölçü koydu?
(Müddessir Suresi, 20)
📋
-
Sonra bir baktı.
(Müddessir Suresi, 21)
📋
-
Sonra kaşlarını çattı ve yüzünü ekşitti.
(Müddessir Suresi, 22)
📋
-
Sonra da sırt çevirdi ve büyüklük tasladı (istikbar).
(Müddessir Suresi, 23)
📋
-
Böylece: "Bu, yalnızca 'aktarılarak öğrenilen' bir büyüdür" dedi.
(Müddessir Suresi, 24)
📋
-
"Bu, bir beşer sözünden başkası değildir."
(Müddessir Suresi, 25)
📋
-
Onu Ben, cehenneme sürükleyip-atacağım.
(Müddessir Suresi, 26)
📋
-
Cehennem (sakar) nedir, sen bilir misin?
(Müddessir Suresi, 27)
📋
-
Ne alıkoyar, ne bırakır.
(Müddessir Suresi, 28)
📋
-
Beşere delicesine susamıştır.
(Müddessir Suresi, 29)
📋
-
Onun üzerinde ondokuz vardır.
(Müddessir Suresi, 30)
📋
-
Biz o ateşin koruyucularını meleklerden başkasını kılmadık. Ve onların sayısını inkâr edenler için yalnızca bir fitne (konusu) yaptık ki, kendilerine kitap verilenler, kesin bir bilgiyle inansın, iman edenlerin de imanları artsın; kendilerine kitap verilenler ve iman edenler (böylece) kuşkuya kapılmasın. Kalplerinde bir hastalık olanlar ile kafirler de şöyle desin: "Allah, bu örnekle neyi anlatmak istedi?" İşte Allah, dilediğini böyle şaşırtıp-saptırır, dilediğini böyle hidayete erdirir. Rabbinin ordularını kendisinden başka (hiç kimse) bilmez. Bu ise, beşer (insan) için yalnızca bir öğüttür.
(Müddessir Suresi, 31)
📋
-
Hayır; aya andolsun,
(Müddessir Suresi, 32)
📋
-
Dönüp gittiği zaman geceye,
(Müddessir Suresi, 33)
📋
-
Ağardığı zaman sabaha,
(Müddessir Suresi, 34)
📋
-
Gerçekten o, büyük (musibet)lerden biridir.
(Müddessir Suresi, 35)
📋
-
Beşer (insan) için bir uyarıdır.
(Müddessir Suresi, 36)
📋
-
Sizlerden öne geçmek veya geride kalmak isteyenler için.
(Müddessir Suresi, 37)
📋
-
Her nefis, kazandıklarına karşılık bir rehinedir.
(Müddessir Suresi, 38)
📋
-
Ancak Ashab-ı Yemin (sağ ehli) hariç.
(Müddessir Suresi, 39)
📋
-
Onlar cennetlerdedirler; birbirlerine sorarlar.
(Müddessir Suresi, 40)
📋
-
Suçlu-günahkarları;
(Müddessir Suresi, 41)
📋
-
"Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir?"
(Müddessir Suresi, 42)
📋
-
Onlar: "Biz namaz kılanlardan değildik" dediler.
(Müddessir Suresi, 43)
📋
-
"Yoksula yedirmezdik."
(Müddessir Suresi, 44)
📋
-
"(Batıla ve tutkulara) Dalıp gidenlerle biz de dalar giderdik."
(Müddessir Suresi, 45)
📋
-
"Din (hesap ve ceza) gününü yalan sayıyorduk."
(Müddessir Suresi, 46)
📋
-
"Sonunda yakîn (kesin bir gerçek olan ölüm) gelip bize çattı."
(Müddessir Suresi, 47)
📋
-
Artık, şefaat edenlerin şefaati onlara bir yarar sağlamaz.
(Müddessir Suresi, 48)
📋
-
Buna rağmen, bunlara ne oluyor ki öğütten yüz çevirip duruyorlar?
(Müddessir Suresi, 49)
📋
-
Sanki onlar, ürkmüş yaban eşekleri gibidirler;
(Müddessir Suresi, 50)
📋
-
Arslandan korkup-kaçmışlar.
(Müddessir Suresi, 51)
📋
-
Hayır; her biri, kendisine açılmış sahifelerin verilmesini ister.
(Müddessir Suresi, 52)
📋
-
Hayır; onlar şüphesiz ahiretten korkmuyorlar.
(Müddessir Suresi, 53)
📋
-
Gerçek (şu ki), o (Kur'an,) elbette bir öğüttür.
(Müddessir Suresi, 54)
📋
-
Artık kim dilerse, öğüt alıp-düşünür.
(Müddessir Suresi, 55)
📋
-
Allah dilemedikçe onlar öğüt almazlar; takvanın sahibi (onu kabul etmeye ehil olan) O'dur, mağfiretin sahibi (bağışlamaya ehil olan da) O'dur.
(Müddessir Suresi, 56)
📋