AyetBul.com - Kalem Suresi
 
    
    
    
    
    Kalem Suresi
 
    Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
    - 
                
                    Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun. 
                    (Kalem Suresi, 1)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Sen, Rabbinin nimetiyle bir mecnun değilsin. 
                    (Kalem Suresi, 2)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Gerçekten senin için kesintisi olmayan bir ecir vardır. 
                    (Kalem Suresi, 3)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Ve şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzerindesin. 
                    (Kalem Suresi, 4)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Artık yakında göreceksin ve onlar da görecekler. 
                    (Kalem Suresi, 5)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Sizden, hanginizin 'fitneye tutulup-çıldırdığını.' 
                    (Kalem Suresi, 6)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Elbette senin Rabbin, kimin kendi yolundan şaşırıp-saptığını daha iyi bilendir; ve kimin hidayete erdiğini de daha iyi bilendir. 
                    (Kalem Suresi, 7)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Şu halde yalanlayanlara itaat etme. 
                    (Kalem Suresi, 8)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Onlar, senin kendilerine yaranmanı (uzlaşmanı) arzu ettiler; o zaman onlar da sana yaranıp-uzlaşacaklardı. 
                    (Kalem Suresi, 9)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık, 
                    (Kalem Suresi, 10)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Alabildiğine ayıplayıp kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan), 
                    (Kalem Suresi, 11)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar, 
                    (Kalem Suresi, 12)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Zorba-saygısız, sonra da kulağı kesik; 
                    (Kalem Suresi, 13)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye, 
                    (Kalem Suresi, 14)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: "(Bunlar) Eskilerin uydurma masallarıdır" diyen. 
                    (Kalem Suresi, 15)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Yakında biz onun hortumu (burnu) üzerine damga vuracağız. 
                    (Kalem Suresi, 16)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Gerçek şu ki, biz o bahçe sahiplerine bela verdiğimiz gibi, bunlara da bela verdik. Hani onlar, sabah vakti (erkenden ve kimseye haber vermeden) onu (bahçeyi) mutlaka devşireceklerine dair and içmişlerdi. 
                    (Kalem Suresi, 17)
                    📋
                
              
 - 
                
                    (Bu konuda) Hiç bir istisna yapmıyorlardı. 
                    (Kalem Suresi, 18)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Fakat onlar, uyuyorlarken, Rabbin tarafından dolaşıp-gelen bir bela' onun üstünü sarıp-kuşatıverdi. 
                    (Kalem Suresi, 19)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup-kapkara kesildi. 
                    (Kalem Suresi, 20)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Nihayet sabah vakti birbirlerine seslendiler. 
                    (Kalem Suresi, 21)
                    📋
                
              
 - 
                
                    "Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın." 
                    (Kalem Suresi, 22)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp-gittiler: 
                    (Kalem Suresi, 23)
                    📋
                
              
 - 
                
                    "Bugün sakın oraya hiç bir yoksul girip de karşınıza çıkmasın." 
                    (Kalem Suresi, 24)
                    📋
                
              
 - 
                
                    (Yoksulları) Engellemeye güçleri yetebilirmiş gibi erkenden gittiler. 
                    (Kalem Suresi, 25)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Ama onu görünce: "Muhakkak biz (gideceğimiz yeri) şaşırmışız" dediler. 
                    (Kalem Suresi, 26)
                    📋
                
              
 - 
                
                    "Hayır, biz (her şeyden ve bütün servetimizden) yoksun bırakıldık." 
                    (Kalem Suresi, 27)
                    📋
                
              
 - 
                
                    (İçlerinde) Mutedil olan biri dedi ki: "Ben size dememiş miydim? (Allah'ı) Tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?" 
                    (Kalem Suresi, 28)
                    📋
                
              
 - 
                
                    ki: "Rabbimiz seni tesbih eder, yüceltiriz; gerçekten bizler zalim imişiz." 
                    (Kalem Suresi, 29)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Şimdi birbirlerine karşı kendilerini kınamaya başladılar. 
                    (Kalem Suresi, 30)
                    📋
                
              
 - 
                
                    "Yazıklar bize, gerçekten bizler azgınmışız" dediler. 
                    (Kalem Suresi, 31)
                    📋
                
              
 - 
                
                    "Belki Rabbimiz, onun yerine daha hayırlısını verir; şüphesiz biz, yalnızca Rabbimize rağbet eden kimseleriz." 
                    (Kalem Suresi, 32)
                    📋
                
              
 - 
                
                    İşte azab böyledir. Ahiret azabı ise, muhakkak çok daha büyüktür; bir bilseler. 
                    (Kalem Suresi, 33)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Doğrusu, muttaki olanlar için Rableri katında nimetlerle donatılmış cennetler vardır. 
                    (Kalem Suresi, 34)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Öyleyse, müslümanları suçlu-günahkar olanlar gibi (eşit) kılar mıyız? 
                    (Kalem Suresi, 35)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Size ne oluyor? Nasıl hüküm veriyorsunuz? 
                    (Kalem Suresi, 36)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Yoksa (elinizde) ders okumakta olduğunuz bir kitap mı var? 
                    (Kalem Suresi, 37)
                    📋
                
              
 - 
                
                    İçinde, neyi seçip-beğenirseniz, mutlaka sizin olacak diye. 
                    (Kalem Suresi, 38)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Yoksa sizin için üzerimizde kıyamete kadar sürüp gidecek bir yemin mi var ki siz ne hüküm verirseniz o, mutlaka sizin kalacak, diye. 
                    (Kalem Suresi, 39)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Onlara sor: "Hangisi bunun savunuculuğunu yapacak? 
                    (Kalem Suresi, 40)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Yoksa onların ortakları mı var? Şu halde eğer doğru sözlü kimselerse, ortaklarını getirsinler. 
                    (Kalem Suresi, 41)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Ayağın üstünden (örtünün) açılacağı ve onların secdeye çağrılacakları gün, artık güç yetiremezler. 
                    (Kalem Suresi, 42)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Gözleri 'korkudan ve dehşetten düşük', kendilerini de zillet sarıp-kuşatmış. Oysa onlar, (daha önce) sapasağlam iken secdeye davet edilirlerdi. 
                    (Kalem Suresi, 43)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Artık bu sözü yalan sayanı sen Bana bırak. Biz onları, bilmeyecekleri bir yönden derece derece (azaba) yaklaştıracağız. 
                    (Kalem Suresi, 44)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Ben, onlara süre tanıyorum. Elbette benim düzenim (cezalandırmam) sapasağlamdır. 
                    (Kalem Suresi, 45)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Sen, onlardan bir ücret mi istiyorsun ki, onlar, haksız bir borçtan dolayı ağır bir yük altında kalmışlar? 
                    (Kalem Suresi, 46)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar? 
                    (Kalem Suresi, 47)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Şimdi sen, Rabbinin hükmüne sabret ve balık sahibi (Yunus) gibi olma; hani o, içi kahır dolu olarak (Rabbine) çağrıda bulunmuştu. 
                    (Kalem Suresi, 48)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Eğer Rabbinden bir nimet ona ulaşmasaydı, mutlaka yerilmiş ve çıplak bir durumda (karaya) atılmış olacaktı. 
                    (Kalem Suresi, 49)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı. 
                    (Kalem Suresi, 50)
                    📋
                
              
 - 
                
                    O inkâr edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. 
                    (Kalem Suresi, 51)
                    📋
                
              
 - 
                
                    Oysa o (Kur'an), alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir. 
                    (Kalem Suresi, 52)
                    📋