Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Ey iman edenler, sizden öncekilere yazıldığı gibi, oruç, size de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki sakınırsınız.
(BAKARA SURESİ / 183)
(Oruç)
Sayılı günlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa
tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (tutsun). Zor
dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır).
Kim gönülden bir hayır yaparsa bu da kendisi için hayırlıdır. Oruç
tutmanız, -eğer bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.
(BAKARA SURESİ / 184)
Oruç
gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin
örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin,
nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve
sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için
yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten
ayırd edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın.
Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza)
yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın.
İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.
(BAKARA SURESİ / 187)
Haccı
ve umreyi Allah için tamamlayın. Eğer (düşman, hastalık ve buna benzer
nedenlerle) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gönderin).
Kurban yerine varıncaya kadar başlarınızı traş etmeyin. Kim sizden hasta
ise veya başından şikayeti varsa, onun ya oruç ya sadaka veya kurban
olarak fidye (vermesi gerekir). Güvenliğe kavuşursanız, hacca kadar umre
ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban(ı kesmek gerekir).
Bulamayana da, hacc'da üç gün, döndüğünüzde yedi (gün) olmak üzere,
bunlar, tamı tamına on (gün) oruç vardır. Bu, ailesi Mescid-i Haram'da
olmayanlar içindir. Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası
pek çetin olandır.
(BAKARA SURESİ / 196)
Bir
mü'mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü'mini öldürmesi
yakışmaz. Kim bir mü'mini 'hata sonucu' öldürürse, mü'min bir köleyi
özgürlüğüne kavuşturması ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi
gerekir. Onların (bunu) sadaka olarak bağışlamaları başka. Eğer o,
mü'min olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda
mü'min bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle
aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda ailesine bir
diyet ödemek ve bir mü'min köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir. (Diyet
ve köle özgürlüğü için gereken imkanı) Bulamayan ise, kesintisiz olarak
iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah'tan bir tevbedir. Allah bilendir,
hüküm ve hikmet sahibidir.
(NİSA SURESİ / 92)
Allah
sizi, yeminlerinizdeki 'rastgele söylemelerinizden, boş sözlerden'
dolayı sorumlu tutmaz, ancak yeminlerinizle bağladığınız sözlerden
dolayı sizi sorumlu tutar. Onun (yeminin) keffareti, ailenizdekilere
yedirdiklerinizin ortalamasından on yoksulu doyurmak ya da onları
giydirmek veya bir köleyi özgürlüğüne kavuşturmaktır. (Bunlara imkan)
Bulamayan (için) üç gün oruç (vardır.) Bu, yemin ettiğinizde
(bozduğunuz) yeminlerinizin keffaretidir. Yeminlerinizi koruyunuz.
Allah, size ayetlerini böyle açıklar, umulur ki şükredersiniz.
(MAİDE SURESİ / 89)
Ey
iman edenler, siz ihramlıyken avı öldürmeyin. Sizden kim onu kasıtlı
olarak (taammüden) öldürürse, cezası, hayvandan öldürdüğünün bir
benzeridir. Buna da, Kabe'ye ulaşmış bir kurbanlık olarak içinizden
adalet sahibi iki kişi hükmedecektir. Veya yoksulları doyurmak veya onun
dengi oruç tutmak olan bir keffaret vardır. Böylelikle işlediğinin
vebalini tadmış olsun. Allah geçmişte olanı bağışladı. Ama kim
tekrarlarsa, Allah ondan öc alacaktır. Allah üstün ve güçlü olandır, öc
sahibidir.
(MAİDE SURESİ / 95)
Artık,
ye, iç, gözün aydın olsun. Eğer herhangi bir beşer görecek olursan, de
ki: "Ben Rahman (olan Allah) a oruç adadım, bugün hiç kimseyle
konuşmayacağım."
(MERYEM SURESİ / 26)
Şüphesiz,
müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mü'min erkekler ve mü'min
kadınlar, gönülden (Allah'a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah'a)
itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar,
sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah'tan) korkan
erkekler ve saygıyla (Allah'tan) korkan kadınlar, sadaka veren erkekler
ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar,
ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı
çokca zikreden erkekler ve (Allah'ı çokca) zikreden kadınlar; (işte)
bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır.
(AHZAB SURESİ / 35)
Ancak
buna (imkan) bulamayanlar (için de) birbirleriyle temas etmeden önce,
kesintisiz iki ay oruç (yüklenmiştir); buna güç yetiremeyenler altmış
yoksulu doyursun. Bu (kolaylık), Allah'a ve O'nun Resûlü'ne iman etmeniz
dolayısıyladır. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır. Kafirler içinse acı bir
azab vardır.
(MÜCADELE SURESİ / 4)
Belki
onun Rabbi, -eğer o sizi boşayacak olursa- ona yerinize sizlerden daha
hayırlı müslüman, mü'min, gönülden itaat eden, tevbe eden, ibadet eden,
oruç tutan dul ve bakire eşler' verir.
(TAHRİM SURESİ / 5
)