Onu Allah'ın dışında ortaya çıkaracak başka (hiç bir güç yoktur).
(Necm suresi, 58)
Derler ki: "Eğer doğru söylüyorsanız, şu tehdit (ettiğiniz azab) ne zamanmış?"
(Mülk suresi, 25)
De ki: "(Bununla ilgili) Bilgi ancak Allah'ın katındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım."
(Mülk suresi, 26)
"O ne zaman demir atacak?" diye, sana kıyamet-saatini soruyorlar.
(Naziat suresi, 42)
Onunla ilgili bilgi vermekten yana, sende ne var ki...
(Naziat suresi, 43)
En sonunda o (ve onunla ilgili bilgi), Rabbine aittir.
(Naziat suresi, 44)
İnsanlar, sana kıyamet-saatini sorarlar; de ki: "Onun bilgisi yalnızca Allah'ın katındadır." Ne bilirsin; belki kıyamet-saati pek yakın da olabilir.
(Ahzab suresi, 63)
Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların mülkü kendisinin olan (Allah) ne yücedir. Kıyamet-saatinin ilmi O'nun katındadır ve O'na döndürüleceksiniz.
(Zuhruf suresi, 85)
Saatin (kıyametin) ne zaman demir atacağını (gerçekleşeceğini) sorarlar. De ki: "Onun ilmi yalnızca Rabbimin katındadır. Onun süresini O'ndan başkası açıklayamaz. O, göklerde ve yerde ağırlaştı. O, size apansız bir gelişten başkası değildir." Sanki sen, ondan tümüyle haberdarmışsın gibi sana sorarlar. De ki: "Onun ilmi yalnızca Allah'ın katındadır. Ancak insanların çoğu bilmezler."
(Araf suresi, 187)
Kıyamet saatinin bilgisi, şüphesiz Allah'ın katındadır. Yağmuru yağdırır; rahimlerde olanı bilir. Hiç kimse, yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç kimse de, hangi yerde öleceğini bilmez. Hiç şüphesiz Allah bilendir, haberdârdır.
(Lokman suresi, 34)
Şüphesiz o hüküm (fasl) günü, belirlenmiş bir vakittir.
(Nebe suresi, 17)
Göklerin ve yerin gaybı Allah'a aittir. (Kıyamet) Saatin(in) emri de yalnızca (süratli) göz açıp kapama gibidir veya daha yakındır. Şüphesiz, Allah her şeye güç yetirendir.
(Nahl suresi, 77)