Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Şüphesiz Biz seni bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur'an) ile gönderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın.
(Bakara suresi, 119)
İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir; onları sana bir hak olarak okuyoruz. Sen de gönderilen elçilerdensin.
(Bakara suresi, 252)
Şüphesiz, Allah'ın sana gösterdiği gibi insanlar arasında hükmetmen için Biz sana Kitabı hak olarak indirdik. (Sakın) Hainlerin savunucusu olma.
(Nisa suresi, 105)
Ey peygamber, Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer (bu görevini) yapmayacak olursan, O'nun elçiliğini tebliğ etmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphesiz, Allah, kafir olan bir topluluğu hidayete erdirmez.
(Maide suresi, 67)
De ki: "Ey insanlar, ben Allah'ın sizin hepinize gönderdiği bir elçisi (peygamberi)yim. Ki göklerin ve yerin mülkü yalnız O'nundur. O'ndan başka ilah yoktur, O diriltir ve öldürür. Öyleyse Allah'a ve ümmi peygamber olan elçisine iman edin. O da Allah'a ve O'nun sözlerine inanmaktadır. Ona iman edin ki hidayete ermiş olursunuz.
(Araf suresi, 158)
Biz elçileri müjde vericiler ve uyarıp-korkutucular olmaktan başka (bir nedenle) göndermiyoruz. Şu halde kim iman ederse ve (davranışlarını) düzeltirse, artık onlar için korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır.
(Enam suresi, 48)
De ki: "O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana gerçekten müslüman olanların ilki olmam emredildi ve: Sakın müşriklerden olma." (denildi.)
(Enam suresi, 14)
Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi O'nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim;
(Hud suresi, 2)
İnkâr edenler derler ki: "Ona Rabbinden bir ayet (mucize) indirilseydi ya." Sen, yalnızca bir uyarıcısın ve her topluluk için bir hidayet önderisin.
(Rad suresi, 7)
Her ümmet içinde kendi nefislerinden onların üzerine bir şahid getirdiğimiz gün, seni de onlar üzerinde bir şahid olarak getireceğiz. Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik.
(Nahl suresi, 89)
Sizi en iyi Rabbiniz bilir; dilerse size merhamet eder, dilerse sizi azablandırır. Biz seni onların üzerine bir vekil olarak göndermedik.
(İsra suresi, 54)
De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın."
(Kehf suresi, 110)
Biz seni alemler için yalnızca bir rahmet olarak gönderdik.
(Enbiya suresi, 107)
De ki: "Ey insanlar, gerçekten ben sizin için yalnızca bir uyarıcıyım."
(Hac suresi, 49)
Biz seni yalnızca bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik.
(Furkan suresi, 56)
(De ki:) "Ben, ancak bu şehrin Rabbine ibadet etmekle emrolundum ki, O, burasını kutlu ve saygıdeğer kıldı. Her şey O'nundur. Ve müslümanlardan olmakla emrolundum."
(Neml suresi, 91)
"Ve Kur'an'ı okumakla da (emrolundum). Artık kim hidayete gelirse, kendi nefsi için hidayete gelmiştir; kim sapacak olursa, de ki: "Ben yalnızca uyarıcılardanım."
(Neml suresi, 92)
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiç birinin babası değildir; ancak o, Allah'ın Resûlü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi bilendir.
(Ahzab suresi, 40)
Ey Peygamber, gerçekten biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
(Ahzab suresi, 45)
Ve kendi izniyle Allah'a çağıran ve nur saçan bir çerağ olarak (gönderdik).
(Ahzab suresi, 46)
Mü'minlere müjde ver; gerçekten onlar için Allah'tan büyük bir fazl vardır.
(Ahzab suresi, 47)
Biz seni ancak bütün insanlara bir müde verici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ancak insanların çoğu bilmiyorlar.
(Sebe suresi, 28)
Şüphesiz biz seni, hak ile bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiç bir ümmet yoktur ki, içinde bir uyarıcı gelip-geçmiş olmasın.
(Fatir suresi, 24)
(Kur'an) Güçlü ve üstün olan, esirgeyen (Allah')ın indirmesidir.
(Yasin suresi, 5)
Babaları uyarılmamış, böylece kendileri de gafil kalmış bir kavmi uyarman için (gönderildin).
(Yasin suresi, 6)
Biz ona (Peygambere) şiir öğretmedik; (bu,) ona yakışmaz da. O (kendisine indirilen Kitap), yalnızca bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
(Yasin suresi, 69)
De ki: "Ben, yalnızca bir uyarıcıyım. Bir olan, kahreden Allah'tan başka bir ilah yoktur."
(Sad suresi, 65)
"Göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir, üstün ve güçlü olan, bağışlayandır."
(Sad suresi, 66)
De ki: "Bu (Kur'an), büyük bir haberdir."
(Sad suresi, 67)
Sizler ise, ondan yüz çeviriyorsunuz.
(Sad suresi, 68)
"Mele-i Ala (yüce topluluk) tartışıp dururken, benim hiç bir bilgim yoktur."
(Sad suresi, 69)
"Bana ancak, yalnızca apaçık bir uyarıcı olduğum vahyolunmaktadır."
(Sad suresi, 70)
Allah'ın dışında birtakım veliler edinenler ise; Allah, onların üzerinde gözetleyicidir. Sen onların üzerinde bir vekil değilsin.
(Şura suresi, 6)
De ki: "Ben elçilerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum. Ben, yalnızca bana vahyedilmekte olana uyuyorum ve ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim."
(Ahkaf suresi, 9)
Şüphesiz, biz seni bir şahid, bir müjde verici ve bir uyarıcı olarak gönderdik.
(Fetih suresi, 8)
Ki Allah'a ve Resûlü'ne iman etmeniz, O'nu savunup-desteklemeniz, O'nu en içten bir saygıyla-yüceltmeniz ve sabah akşam O'nu (Allah'ı) tesbih etmeniz için.
(Fetih suresi, 9
)